NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
الْحَسَنُ
بْنُ عَلِيٍّ
حَدَّثَنَا
عَبْدُ الرَّزَّاقِ
أَخْبَرَنَا
مَعْمَرٌ
عَنْ قَتَادَةَ
عَنْ أَنَسٍ
أَنَّ
رَسُولَ
اللَّهِ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
نَحْوَهُ
قَالَ
سِيمَاهُمْ
التَّحْلِيقُ
وَالتَّسْبِيدُ
فَإِذَا
رَأَيْتُمُوهُمْ
فَأَنِيمُوهُمْ
قَالَ أَبُو
دَاوُد
التَّسْبِيدُ
اسْتِئْصَالُ
الشَّعْرِ
Hz. Enes, Rasûlullah
(s.a.v.)'den (bir önceki 4765. hadisin) bir benzerini daha (rivayet etmiştir).
(Hz. Enes'in bu rivayetine göre Hz. Peygamber bu hadisin sonunda):
"Onların alameti
saçlarını kökten tıraş etmeleri ve saçlarını yıkamayı terk etmeleridir.
Gördüğünüz zaman onları öldürünüz" buyurmuştur.
İzah:
Mevzûmuzu teşkil eden
bu iki hadis-i şerifte, vasıflan belirtüen kimseîer Haricîlerdir. Nitekim Müslim'in
bir rivayetinde, bu kavmin, bu hadislerde belirtilen sıfatları sayıldıktan
sonra: "Bunlar, insanlar tefrikaya düştükleri zaman ortaya çıkarlar.
"278buyurulması da bu fırkanın Hariciler olduğunu açıkça isbat eder.
Çünkü Hâriciler Hz. Ali
ile Muaviye arasında çıkan tartışmalar sonunda zuhur etmiştir.